SDSM’den yapılan açıklamaya göre, VMRO-DPMNE’nin 2024’te iktidara gelmesinden bu yana ülkede çalışan sayısı 17 binden fazla azaldı. Bu durum, binlerce insanın hayatını olumsuz etkileyen, işsizliği artıran, gençlerin göçünü hızlandıran ve yoksulluğu derinleştiren bir tabloyu ortaya koyuyor.
Jovica Janković, düzenlediği basın toplantısında, bu düşüşün sadece bir istatistik olmadığını, aynı zamanda ekonomik çöküşün, işgücü piyasasındaki karmaşanın ve hükümetin halkın gerçekliğinden uzaklaşmasının bir göstergesi olduğunu vurguladı. Makedonya’daki gençlerin umutlarını yurt dışında aradığını ve hükümetin yetersizliği nedeniyle en büyük bedeli ödediklerini belirtti.
İşgücü piyasasının daralması, üretken nüfusun, özellikle de gençlerin ülkeyi terk etmesi, emeklilik sistemini riske atıyor. Janković, hükümetin yeni ve iyi ücretli işler yaratmak, gençleri ülkede tutmak yerine, asgari ücreti artırma ve ücret artışını teşvik etme önerilerini reddettiğini ifade etti.
Gençlerin göç ettiği, vatandaşların geçim sıkıntısı çektiği bir ortamda, hükümetin önceliklerinin lüks seyahatler ve yandaş şirketlere verilen ihaleler olduğunu savundu. Ülkede her üç çocuktan birinin yoksulluk içinde yaşadığını ve yarım milyon vatandaşın ortalama maaşın altında bir gelirle geçinmeye çalıştığını dile getirdi.
Hristijan Mickoski hükümetinin, bu insanların yaşam koşullarını iyileştirmek için ne yaptığı, gençlerin ülkede kalıp aile kurmaları ve onurlu bir yaşam sürmeleri için ne gibi adımlar attığı sorgulandı. Hükümetin operasyonel planının, sınırlı kapsamı ve kısa vadeli etkisi nedeniyle sadece bir aldatmaca olduğu ve işsizlerin çok küçük bir kısmına çözüm sunduğu belirtildi.
Sorunun derin ve sistemik olduğu, gençlerin VMRO-DPMNE ile bir gelecek göremediği ve aylıktan aya geçinmekte zorlandıkları için yurt dışında umut aradıkları vurgulandı. Parti yandaşlarını devlet kadrolarına yerleştirmekle sorunun çözülmediği, aksine derinleştiği ifade edildi.
SDSM, bu gidişatın değişmemesi ve zararlı politikaların derhal durdurulmaması halinde Makedonya’nın daha da derin bir ekonomik ve sosyal krizle karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu.