VMRO-DPMNE, SDS’yi ülkeyi yabancı çıkarlarına teslim etmeye çalışmakla suçladı. Yapılan açıklamada, SDS’nin “ucuz bir pazarcı” gibi ülke adını, tarihini ve onurunu sattığı belirtildi.
VMRO-DPMNE, SDS’nin “dışlanma” konusunda endişelenmesinin samimiyetsiz olduğunu savundu. Partiye göre, SDS’nin asıl amacı, yabancı politikacıların vatandaşlardan daha önemli olduğu günlerin geri gelmesini sağlamak. Ancak VMRO-DPMNE, bu dönemin artık sona erdiğini ve Makedonya’nın dik duran bir hükümete sahip olduğunu vurguladı.
Açıklamada, Başbakan’ın dünya devlet adamlarıyla görüştüğü ve Makedonya’nın artık kimsenin deneyi olmadığı ifade edildi. VMRO-DPMNE, Makedonya’nın itibar ve onuruyla yeniden ayağa kalktığını ve bu durumun SDS ve DUI’den bazı isimleri rahatsız ettiğini iddia etti.
VMRO-DPMNE, SDS’nin Üsküp’ten “hezimet” yalanını yaymaya çalıştığını ancak halkın, bu partinin devleti nasıl diz çöktürdüğünü gördüğünü belirtti. Açıklamada, SDS’lilerin Makedonya’da adalet ve eşitlikten bahsederken Dubai’de “altın vize” arayışında oldukları öne sürüldü.
VMRO-DPMNE, SDS’nin sözlerinin ve eylemlerinin birbirini tutmadığını, şeffaflıktan bahsederken Orta Doğu’daki kumlu saraylara kaçtıklarını ve vatanseverlik maskesi takarken ulusal çıkarları ilk satanlar olduklarını iddia etti. Ayrıca, ahlak dersi vermeye çalışırken kişisel çıkarları için her şeyi yapabileceklerini savundu.
VMRO-DPMNE, mevcut hükümetin SDS’nin hayallerini gerçekleştirmeyeceğini ve herhangi bir af olmayacağını vurguladı.