Makedonya Gazeteciler Derneği (ZNM), Üsküp Temyiz Mahkemesi’nin Nisan 2017’deki Parlamento’daki şiddet olayları sırasında saldırıya uğrayan gazetecilerin başvurularını reddeden Nisan 2025 tarihli son kararlarıyla ilgili ciddi endişelerini dile getirdi.

ZNM, bu kararların, gazetecilere yönelik saldırıların ve tehditlerin cezasız kalabileceği mesajını göndererek, güvenli ve özgür gazetecilik hakkını zedelediğini vurguladı. Bu tarihin, gazetecilerin ve medya çalışanlarının haklarının acımasızca ihlal edildiği bir gün olarak hatırlandığı belirtildi.

Dernek ayrıca, mahkemenin gerekçesindeki tartışmalı görüşlere de dikkat çekerek, şiddet olaylarının yaşandığı durumlarda ifade özgürlüğünün geçerli olmadığını iddia etmesini eleştirdi. Bu yaklaşımın, Anayasa Mahkemesi’nin önceki üç kararına, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve ülke anayasasına aykırı olduğu ifade edildi. Anayasa Mahkemesi’nin daha önce bu tür bir yorumun hatalı olduğuna ve ifade özgürlüğü hakkını ihlal ettiğine karar verdiği hatırlatıldı.

ZNM, mahkemenin, gazetecileri koruma yükümlülüğünü, bu tür bir korumanın kurumlar üzerinde “aşırı bir yük” olmaması gerektiği gerekçesiyle en aza indirmesinin özellikle sorunlu olduğunu düşünüyor. Bu yaklaşımın, kurumların temel insan haklarını korumaktan ziyade kendi rahatlıklarını düşündükleri izlenimini verdiği belirtildi.

ZNM’ye göre, Anayasa Mahkemesi’nin kararları başka bir davaya atıfta bulunsa da, kesin, bağlayıcı ve Üsküp Temyiz Mahkemesi dahil tüm kurumlar için geçerlidir. Bu yükümlülüklere uyulmaması, hukukun üstünlüğüne vurulan ciddi bir darbe olarak nitelendirildi.

Üsküp Temyiz Mahkemesi’nin son kararları, meslektaşlar Nataşa Stojanovska, Bilyana Nikolovska, İgor Yankovski ve Tome Angelovski ile ilgili ve bu gazeteciler sekiz yıldır adalet bekliyorlar. Bu kararlar, gazetecilerin yasal korumasının hala zayıf olduğunu ve faillerin cezasız kalmasının, kamu yararını ilgilendiren konularda haber yapan herkes arasında korku ve güvensizlik yarattığını gösteriyor.

ZNM, yargı ve diğer yetkili kurumlara bu kararları yeniden gözden geçirme ve gazetecilerin yeterli yasal koruma almasını sağlama çağrısında bulunuyor. Bir gazeteciye yapılan saldırının demokrasiye yapılan bir saldırı olduğu ve bu tür her eylemin soruşturulması ve cezalandırılması gerektiği vurgulanıyor.

ZNM, bu davaların gelişimini yakından takip etmeye devam edeceğini ve şiddet mağduru tüm gazeteciler için tam adalet sağlanmasını savunacağını duyurdu.