Kültür Bakanı Zoran Ljutkov’un kültürel mirasın özel sektöre devredilmesi yönündeki önerisi, muhalefet partisi SDSM’nin sert tepkisine yol açtı. SDSM, bu önerinin kültürel mirası bir ticari meta olarak görme tehlikesi taşıdığını savunuyor.
SDSM’ye göre kültürel miras, otel, alışveriş merkezi veya yatırım yapılacak bir arsa değildir. Bu miras, bir halkı, toplumu ve devleti oluşturan temel unsurdur. Anlamı kâr ile değil, derin bir maneviyatla ölçülür.
Parti, kültürel mirasın piyasaya devredilmesi halinde, değerini kaybedeceğini ve sadece binaların kalacağını, hikayesini anlatacak kimsenin kalmayacağını vurguluyor. Anlamsız anıtlar ve ruhsuz turist rotaları oluşabileceği uyarısında bulunuyor.
SDSM, kültürel mirasın Kamu-Özel Ortaklığı (PPP) veya özel bir ortakla “tamir” edilemeyeceğini, sevgi, bilgi, uzmanlık ve net bir vizyonla korunabileceğini ifade ediyor.
Muhalefet partisi, kültürel mirasın sadece geçmişten kalan bir iz olmadığını, bizi köklerimizle, kimliğimizle ve kolektif bilincimizle bağlayan canlı bir bağ olduğunu belirtiyor.
SDSM, kültürel mirası korumanın, bir milletin ruhunu, hatırlanma ve var olma hakkını korumak anlamına geldiğini vurguluyor. Partiye göre, bu mirası gelecek nesillere aktarma yükümlülüğümüz var.
SDSM, Kültür Bakanı Ljutkov’un bu konuyu anlamaması halinde görevden ayrılması gerektiğini savunuyor. Kültürel mirasın bir iş planı haline geldiğinde, kültür olmaktan çıkıp bir piyasaya dönüştüğünü belirtiyorlar.