Dünya Bankası, Kuzey Makedonya ekonomisinin büyüme projeksiyonunu 2025 yılı için yüzde 3,0’dan yüzde 2,6’ya düşürdü. Bu revizyon, ülkenin ekonomik görünümüne dair endişeleri artırıyor.
2026 yılı için de benzer bir düşüş yaşandı; daha önce yüzde 3,2 olarak öngörülen büyüme oranı, yüzde 2,7’ye revize edildi. SDSM’den Fatmir Bitići, bu durumun siyasi pazarlama yerine gerçek ekonomik akışlardan kaynaklandığını belirtti. Bitići, Dünya Bankası’nın retorikle değil, ekonomik mantıkla hareket ettiğini ve 2027 için beklenen yüzde 2,8’lik büyüme oranının ciddiye alınması gerektiğini vurguladı.
Bölgesel perspektiften bakıldığında Kuzey Makedonya, Batı Balkanlar bölgesinde 2025 için en düşük büyüme projeksiyonuna sahip ülke konumunda. Ülkenin büyüme oranı, bölgesel ortalama olan yüzde 3,2’nin altında seyrediyor.
Dünya Bankası ayrıca, Kuzey Makedonya’nın genişleyen bir mali açık, zayıflayan ticaret pozisyonu ve enflasyonda nominal yavaşlama ile karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Kurum, iç fiyat baskılarının satın alma gücü istikrarı için ek riskler oluşturduğuna dikkat çekiyor. Bütün bu faktörler, Dünya Bankası’nın hızlı bir ekonomik toparlanma için gördüğü alanın, Hükümet tarafından kamuoyuna sunulandan çok daha dar olduğunu gösteriyor.
Bitići’ye göre, projeksiyonlardaki bu düşüş, Makedonya ekonomisinin şu anda yüzde 3’ün üzerinde bir büyüme oranını destekleyecek bir dinamizm sergilemediğini gösteriyor. Bu bağlamda, hükümet yetkilileri tarafından dile getirilen yüzde 3,7 hatta yüzde 4’lük projeksiyonlar, ekonomik analizlere dayanan gerçeklerden ziyade varsayımlara benziyor.
Sanayi üretimindeki dalgalanmalar ve şirketlerdeki likidite sorunları, ekonomik aktiviteyi olumsuz etkiliyor. Eylül-Aralık 2024 döneminde sürekli bir düşüş kaydeden sanayi üretimi, Ocak ayında minimal bir büyüme gösterse de Şubat ayında tekrar negatif bölgeye girdi. Devletin KDV iadelerindeki gecikmeler ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmede yaşanan aksaklıklar, şirketlerde likidite sorunlarına yol açarak ekonomik aktiviteyi daha da sekteye uğratıyor.
Macaristan kredisinden sağlanan 500 milyon euroluk kaynak (250 milyon euro özel sektör için, 250 milyon euro belediyeler için) henüz genel verilere yansımadı. Bitići, bu fonların ekonomiye etkili bir şekilde dahil edilmesi durumunda, en azından bir yatırım aktivitesi sinyalinin beklenmesi gerektiğini, ancak şu ana kadar böyle bir sinyal alınmadığını ifade etti.
Merkezi düzeyde sermaye harcamalarının gerçekleşme oranı Nisan ayı sonu itibarıyla sadece yüzde 13,55 seviyesinde kalırken, belediyelerde bu oran ortalama yüzde 3 civarında seyrediyor. Bitići, bu koşullar altında yüzde 3’ün üzerinde bir GSYH büyümesi beklemenin ekonomik olarak temelsiz olduğunu savunuyor.