Demokratik Bütünleşme Birliği (DUI), Dil Kullanımı Yasası’nın uygulanmasını denetlemekle görevli kurum olan Dil Kullanımı Yasası Uygulama Müfettişliği ile ilgili son skandal bilgilere sert tepki gösterdi. DUI, müfettişlerin dört aydan uzun süredir maaş alamadığını ve sosyal ve sağlık sigortalarından yoksun bırakıldığını belirtti.

DUI’ye göre bu durum, kurumun yok edilmesine yönelik kasıtlı bir strateji. Amaç, eğitimli ve lisanslı müfettişleri işlerinden ayrılmaya zorlayarak kontrol sistemini felç etmek. DUI, bu eylemin Arnavut dilinin Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’ndeki statüsüne yönelik daha geniş ve koordineli bir saldırının sadece bir aşaması olduğunu savunuyor.

DUI, ilk olarak Müfettişliğin bağımsızlığının elinden alındığını ve kurumun siyasi olarak bağımlı hale getirildiği Adalet Bakanlığı’nın yetkisine verildiğini hatırlattı. Bunu, kurumlar tarafından yasanın sistematik olarak göz ardı edilmesi, bakanlıkların, kamu kuruluşlarının ve web sitelerinin Arnavutça içeriğinden temizlenmesi izledi. Şimdi ise yasayı korumak için kurulan kurumun hedef alındığı belirtiliyor.

Aynı zamanda, Anayasa Mahkemesi’nin Dil Yasası’nı baskı altında incelediği ve temel hükümlerini yürürlükten kaldırma olasılığının bulunduğu vurgulanıyor. DUI, bunun tesadüfi bir ihmal olmadığını, Arnavut dilinin resmi kullanımı etrafında inşa edilen tüm sistemi ortadan kaldırmaya yönelik kasıtlı bir operasyon olduğunu savunuyor.

DUI, bu durumun sessizliğe tahammül edemeyecek bir an olduğunu belirterek, bugün sessiz kalan herkesin yarın suç ortağı olacağını ifade etti. Etnik köken, siyasi görüş veya toplumdaki konumuna bakılmaksızın herkese çağrıda bulunularak, sivil toplum temsilcilerinin, vatandaşların, aydınların, medyanın ve uluslararası ortakların seslerini yükseltme zamanı olduğu belirtiliyor.

DUI, Arnavut dilinin bir sembol olmadığını, anayasal bir hak, eşitlik, barış ve haysiyet olduğunu vurgulayarak açıklamayı sonlandırdı.