Kuzey Makedonya’daki Demokratik Bütünleşme Birliği (DUI), Koçani’deki trajik olayla ilgili soruşturmanın siyasi baskı altında yürütüldüğünü ve sorumluluğun başkalarına yüklenerek iktidardakilerin korunmaya çalışıldığını belirterek endişelerini dile getirdi. DUI, savcılığın soruşturma sürecindeki şeffaflığını sorguluyor ve kamuoyunu bilgilendirmeye çağırıyor.
DUI, davadan çekilen bir savcının, suçun nitelendirilmesi konusundaki anlaşmazlıklar ve hükümet partilerinden gelen siyasi baskı nedeniyle ayrıldığı yönündeki iddiaların ciddiyetine dikkat çekti. Normal bir devlette bu durumun alarm zilleri çalması gerektiğini vurgulayan DUI, Kuzey Makedonya’daki kurumların sessizliğinin endişe verici olduğunu ifade etti.
DUI, Kreshnik Bektashi dışında neredeyse tüm tutukluların serbest bırakılmasını eleştirerek, Bektashi’nin uzun zamandır siyasi intikamın hedefi olduğunu savundu. DUI, bu durumun bireysel bir olay olmaktan çıkıp, siyasi baskı ve tasfiye aracı haline gelen tehlikeli bir seçici adalet modeli oluşturduğunu iddia etti.
DUI, savcılığa kamuoyunu derhal bilgilendirme çağrısında bulunarak şu soruları yöneltti: Bir savcının siyasi güdümlü bir soruşturma nedeniyle davadan çekilmesi doğru mu? Savcılık, muhalefete karşı siyasi intikam aracı olmasına izin verecek mi? Yeterli kanıt olmaksızın ve belirsiz bir soruşturmayla bazıları serbest bırakılırken, diğerlerinin tutuklu kalmasının kriterleri nelerdir?
DUI, yaşananların adalet değil, yargı kılığına bürünmüş siyaset olduğunu vurgulayarak, Koçani’deki trajedinin siyasi propaganda ve iktidardaki yapıların sorumluluğunu gizleme amacıyla kullanılmasına izin verilmemesi gerektiğini belirtti. DUI, bireyleri değil, ilke olarak adaleti ve herkes için eşitliği savunduğunu kaydetti.