Anayasa Mahkemesi, Seçim Kanunu’ndaki değişikliklerin 17. ve 18. maddelerini iptal etti. Mahkeme Başkanı Darko Kostadinovski, kararın gerekçelerini açıklayarak, maddelerin hem maddi hem de şekli açılardan ihlallere neden olduğunu vurguladı.

Kostadinovski, kararın siyasi çoğulculuğun ihlali ve seçim sürecinde şeffaflık eksikliği gibi önemli noktalara dayandığını belirtti. Mahkeme, söz konusu değişikliklerin vatandaşların seçme ve seçilme haklarını kısıtladığı ve siyasi partilere avantaj sağladığı sonucuna vardı.

Maddi açıdan, değişikliklerin siyasi çoğulculuğu ihlal ettiği tespit edildi. Kostadinovski, devletin siyasi düşüncenin serbestçe ifade edilmesini ve siyasi rekabet için eşit şartlar sağlanmasını güvence altına alma yükümlülüğü olduğunu hatırlattı. İptal edilen hükümlerin, bağımsız adayların seçimlere katılımını zorlaştırarak bu ilkeyi zedelediği belirtildi.

Şekli açıdan ise, değişikliklerin usulüne uygun şekilde yapılmadığı vurgulandı. Anayasa Mahkemesi, seçim kanununda yapılan değişikliklerin teknik değil, esaslı değişiklikler olduğuna ve vatandaşların haklarını doğrudan etkilediğine karar verdi. Bu tür değişikliklerin, kısaltılmış bir prosedürle, şeffaf olmayan bir şekilde ve kamuoyu tartışması yapılmadan gerçekleştirilmesinin, demokratik ilkelere aykırı olduğu ifade edildi.

Mahkeme Başkanı Kostadinovski, kararın yasal sonuçlarına da değindi. İptal kararının, daha önceki yasal düzenlemeyi yeniden yürürlüğe koyduğunu ve yasal bir boşluk yarattığını söyledi. Meclisin bu boşluğu en kısa sürede doldurması gerektiği, aksi takdirde vatandaşların hak ve özgürlüklerinin daha da kısıtlanacağı ve siyasi çoğulculuğun ciddi şekilde ihlal edileceği uyarısında bulundu.

Kostadinovski, kararın geçmiş seçimlerin geçerliliğini etkilemeyeceğini, çünkü kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren geçerli olacağını açıkladı.

Meclisin bu konuda harekete geçmemesi durumunda, insan hak ve özgürlüklerinin ve siyasi çoğulculuğun ciddi şekilde ihlal edileceği belirtildi. Şu anda bağımsız adayların hangi koşullarda seçimlere katılabileceğine dair bir yasal düzenleme bulunmadığına dikkat çekildi. Meclisin, bu durumu derhal düzenlemesi ve Anayasa Mahkemesi’nin görüşlerini dikkate alması gerektiği vurgulandı.