İçişleri Bakanı Pançe Toşkovski, polis üniformaları ihalesiyle ilgili suçlamalara yanıt vererek, prosedürde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını ve Kamu İhale Bürosu tarafından zorunlu idari denetime tabi tutulduğunu belirtti.
Toşkovski, muhalefet partisi SDSM’nin ihalenin iki şirkete verildiği yönündeki suçlamalarına cevap verdi. Bu şirketlerden birinin iki çalışanı olduğu, diğerinin ise ihaleden 20 gün önce açıldığı iddialarına karşı Toşkovski, amaçlarının rekabeti ve adil erişimi teşvik etmek olduğunu vurguladı.
Aşırı katı kriterlerin genellikle küçük ve orta ölçekli işletmeleri elediğini, oysa bu işletmelerin en rekabetçi olup çoğu zaman en iyi fiyatları sunabildiğini dile getiren Toşkovski, amaçlarının en uygun fiyata en iyi kaliteyi elde etmek olduğunu ve bunu daha geniş bir katılımcı yelpazesine olanak sağlayarak başardıklarını ifade etti.
Toşkovski, “Kamu İhale Yasası, bir şirketin yalnızca yeni kayıtlı veya daha az sayıda çalışanı olduğu için hariç tutulmasını öngörmüyor ve biz de hükümlerine tam olarak uygun hareket ediyoruz” dedi.
Ayrıca, İçişleri Bakanlığı’nın belirtilen tutarın tamamı için doğrudan, tek seferlik bir ödeme anlaşması yapmadığını, bunun yerine önümüzdeki üç yıl içindeki alımlar için maksimum değeri temsil eden bir çerçeve anlaşması yapıldığını açıkladı. Çerçeve anlaşmasının, Bakanlık için doğrudan bir mali yükümlülük yaratmadığını, mali yükümlülüklerin yalnızca gerçek bir ihtiyaç olduğunda ve belirli siparişler için özel, bireysel anlaşmalar yapıldığında ortaya çıktığını sözlerine ekledi.
Toşkovski, “İhaleye girenlerin geçmişi yerine, ürünün gerçek kalitesine odaklandık. Bu nedenle, temel koşullar numunelerin zorunlu teslimi ve laboratuvar analizleriydi. Her katılımcı, üniformaların ve üniforma parçalarının numunelerini sunmak zorundaydı ve numuneler bağımsız akredite laboratuvarlar tarafından laboratuvar analizine ve testine tabi tutuldu. Üniformaların ve parçalarının teknik özelliklerinin Resmi Gazete’de yayınlanan bir Yönetmelik ile düzenlendiğini vurgulamak da önemlidir. Bu, bunların standartlaştırıldığı ve içeriği üzerinde herhangi bir etkide bulunma olasılığının olmadığı anlamına gelir ve bu da tüm ekonomik operatörler için eşit erişim sağlar” dedi.
Kalitenin yanı sıra, fiyatın da önemli bir faktör olduğunu belirten Toşkovski, yapılan analizlerde ihalede en yüksek ve en düşük teklif edilen fiyat arasındaki farkın, alımın 1. bölümünde yüzde 14,4 ve 2. bölümünde yüzde 27,9 olduğunu, bunun da ihalenin rekabetçiliğini ve elde edilen uygun fiyatları doğruladığını kaydetti.
Toşkovski, suçlamaların SDSM’den gelmesiyle ilgili olarak, polisleri üniformasız bırakan, emekli meslektaşlarından parça yamamaya, dikmeye veya ödünç almaya zorlayanların, sözde usulsüz ihaleler hakkında konuşmaya cüret ettiğini söyledi.