Entegrasyon için Demokratik Birlik (DUI), Başsavcının eski yetkililere karşı uzun vadeli nedensellik ve açık iddianameler getirme kararını haklı çıkarmak için Romanya, Brezilya ve ABD gibi uluslararası örnekler sunmasına sert tepki gösterdi. DUI, bunun hukuk değil, yasal doğaçlama olduğunu savunarak, Başsavcının hukuktan ziyade alkış alma arzusuyla hareket ettiğini belirtti.
DUI, savcılığın iddialarının aksine, bahsedilen uluslararası davaların hiçbirinde trajediyle doğrudan bağlantısı olmayan kişilere karşı süreçlerin yaşanmadığını vurguladı. Araştırmalara göre, sorumluluk sadece doğrudan dahil olanlar tarafından üstlenilmiş olup, genellikle üç ila beş kişiyle sınırlı kalmıştır; tarihi revizyonlar veya yapay suç genişletmeleri yapılmamıştır.
DUI, savcılığın adalet prizmasından gerçeği aramak yerine, popülizm yoluna girdiğini ve Hükümeti kurtarmaya çalıştığını ileri sürdü. Bu yaklaşımın sadece profesyonellikten uzak olmakla kalmayıp, aynı zamanda anayasaya da aykırı olduğunu belirtti.
Parti, bunun yürütme ve yargı organları arasında siyasi bir anlaşmanın açık bir göstergesi olduğunu ve yargı sisteminin bağımsızlığını zedelediğini iddia etti. DUI, trajediyi kişisel veya kurumsal tanıtım için bir araca dönüştürmenin tehlikeli bir sapma olduğunu ve bu tür eylemlerin sonuçlarının ölçülemez olabileceği uyarısında bulundu.
DUI, savcılığa Hükümetle olan ticari ilişkisini derhal durdurması çağrısında bulundu. Hukukun talep üzerine uygulanamayacağını ve politikacıların ve savcıların kariyerlerinin başkasının trajedisi üzerine inşa edilmemesi gerektiğini vurguladı.
DUI, tarihin, hukukun ve kamuoyunun bu isimleri adalet kahramanları olarak değil, siyasi ve kamuoyu baskısı altında hukuk sisteminin kötüye kullanılmasının bir örneği olarak hatırlayacağını açıkça belirtti.
Bu açıklama, DUI’nin Koçani’deki yangınla ilgili soruşturmaya yönelik eleştirilerini içermektedir.