SDSM, VMRO-DPMNE hükümetinin dış politika ve diplomasi alanındaki performansını sert bir şekilde eleştirdi. Seçimlerden bir yıl sonra yapılan açıklamada, VMRO-DPMNE’nin hiçbir seçim vaadinin yerine getirilmediği vurgulandı.
SDSM Dış İlişkiler Komisyonu’ndan Faton Bejta, hükümetin Makedonya’nın uluslararası konumunu iyileştirme, daha iyi bir müzakere çerçevesi sağlama ve uluslararası başarılar elde etme sözü verdiğini ancak tam tersi bir durumun yaşandığını belirtti. Bejta’ya göre, ülke uluslararası alanda geriye düşmüş, AB müzakere süreci tıkanmış ve somut bir başarı elde edilememiştir.
Bejta, SDSM döneminde Avrupa entegrasyonunda ilerleme kaydedildiğini, ancak şu anda Makedonya’nın Arnavutluk ve Karadağ gibi ülkelerin gerisinde kaldığını ifade etti. Moldova’nın AB yolunda Makedonya’nın yerini aldığını ve ülkenin belirsizlik içinde sıkışıp kaldığını savundu.
Başbakan Mickoski’nin ABD ziyaretlerinin, ülke için somut bir fayda sağlamayan otel lobilerindeki fotoğraf çekimlerine ve gazetecilerle yapılan kısa görüşmelere indirgendiği eleştirisi de yapıldı.
Dışişleri Bakanı Timço Mucunski de bir yıl içinde herhangi bir sonuç gösteremediği ve diplomaside partizan temizlikler yaptığı, büyükelçileri yasa dışı bir şekilde geri çağırdığı ve profesyonellerin yerine parti kadrolarını atadığı gerekçesiyle eleştirildi. SDSM, tüm bu gelişmelerin, hükümetin dış politikada son sözü söylemesini sağlayacak ve Cumhurbaşkanı’nı devre dışı bırakacak şekilde Dışişleri Kanunu’nda anayasaya aykırı değişiklikler yapma girişimiyle doruğa ulaştığını iddia etti.
Makedonya’nın Fransa, İtalya, Danimarka, Belçika, Romanya, Macaristan ve Estonya gibi önemli Avrupa ülkelerinde büyükelçisinin bulunmadığı belirtildi. NATO, Cenevre ve New York gibi önemli noktalarda da büyükelçi atanmadığı vurgulandı. Ayrıca, Selanik, Melbourne, New York, Detroit ve Toronto gibi önemli konsolosluklarda da başkonsolos görevlendirilmediği ifade edildi. 1 Temmuz’dan itibaren AB dönem başkanlığını devralacak olan Danimarka’ya bile büyükelçi atanmamış olması dikkat çekildi.
Diplomatik-konsolosluk misyonlarının neredeyse işlevsiz hale geldiği ve diplomatların desteksiz bir şekilde devleti temsil etmekte zorlandığı da belirtildi.