Devlet Denetleme Ofisi’ne göre, 13 milyon euro değerindeki tıbbi ekipman, insan kaynağı eksikliği ve uygun alan bulunmaması gibi nedenlerle sağlık kuruluşlarında kullanıma alınmadı. Bu durum, kamu kaynaklarının rasyonel kullanımını olumsuz etkiliyor.

Denetim raporuna göre, ekipmanların %23’ü, yani 810,354 bin dinar (13 milyon euro) değerindeki kısmı hiç kullanılmazken, %9’u, yani 337,472 bin dinar (5.5 milyon euro) değerindeki kısmı ise tam kapasiteyle veya değerini artıran ek özellikleriyle kullanılmıyor.

Denetim, 2021’den 2023’e kadar olan dönemi kapsarken, yetkili devlet kurumları ve modern tıbbi ekipmanlarla (BT taramaları, anjiyografiler, hızlandırıcılar, TS’li mamografiler, PET/BT ve robotik rehabilitasyon ekipmanları) sağlık hizmetleri sunulan kamu sağlık kurumları incelendi.

Son üç yılda kamu sağlığında yeni tıbbi ekipmanların bölgesel dağılımının sağlanması ve toplam sağlık hizmeti sayısının artırılması konusunda ilerleme kaydedildiği belirtiliyor. Ancak, bazı kamu sağlık kurumlarındaki ekipmanların hala kullanılmadığı veya yetersiz kullanıldığı tespit edildi. Bu durumun temel nedenleri arasında insan kaynağı eksikliği, uygun alan yetersizliği ve diğer koşulların sağlanamaması gösteriliyor.

Raporda ayrıca, kamu sağlık kurumlarına yeni modern tıbbi ekipman alımının, ihtiyaç önceliklerini belirleme kriterlerine ve gerekli mekansal koşulların, tamamlayıcı ekipmanın ve uzman personel sağlama açısından uygun analiz ve koordinasyona dayanmadığına dikkat çekiliyor.

Büyük kamu sağlık kurumlarında ise yıpranmış cihazların yoğun olarak kullanıldığı ve sık sık arızalandığı belirtiliyor. Bu durum, servis maliyetlerini artırırken, sağlık hizmetlerinin erişilebilirliğini azaltıyor. Bu durum, Üsküp’teki sağlık kurumlarında sağlık hizmetlerine olan talebin yoğunlaşmasına ve bölgesel erişilebilirlik ile hizmetlerin sürekliliğinin etkilenmesine neden oluyor.

BT taraması sayısında artış görülürken, randevu ile hizmet alma yerine, sevk ile hizmet alma uygulamasının yaygınlaşması nedeniyle düzenli olarak yayınlanan randevu sayısının azaldığı belirtiliyor. Ayrıca, bu tür sevklere ilişkin gerçek bir veri bulunmuyor.

Sağlık hizmetleri ve tıbbi ekipman sayısındaki artışın, bu cihazları kullanan sağlık çalışanlarının sayısında orantılı bir artışla desteklenmediği de tespit edildi.

Kamu sağlık kurumları, Moj Termin (Randevu Sistemim) ve Fon arasında yapılan hizmet kayıtlarında önemli farklılıklar olduğu belirlendi. Bu durum, Moj Termin’deki hizmetlere ilişkin gerçek dışı verilere, Fona bildirilen daha az hizmet sayısına ve en az 15,177 bin dinar (247 bin euro) daha az katılım payı tahsilatına yol açıyor. Bu durumun nedeni, kamu sağlık kurumlarının Moj Termin’de hizmetleri eksik kaydetmesi olarak gösteriliyor.