Kuzey Makedonya, VMRO-DPMNE’nin 2024’teki altı aylık iktidarı döneminde Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde altı sıra gerileyerek 36’ncı sıradan 42’nci sıraya düştü. Levica’ya göre, bu düşüşle ülke, “tatmin edici” durumda olan ülkeler arasında son sırada yer alırken, “sorunlu” bir medya ortamına sahip ülkeler arasına düşme eğilimi gösteriyor.
Sınır Tanımayan Gazeteciler endeksi, “devlet yetkililerinin gazetecilere karşı kötü ve aşağılayıcı tutumlar sergileme” eğiliminde olduğunu ve gazetecilerin kötü ve düşmanca bir ortamda çalıştığını belirtiyor. Bu durum, ülkenin Gruevizm dönemindeki medyaya yönelik tutumunu hatırlatıyor; o dönemde ülke, bu endekste Avrupa ülkeleri arasında en alt sıralarda yer alıyordu.
Levica, gazetecilerin ve medyanın özgürlüğünün sağlıklı ve demokratik bir toplumun gelişimi için esas olduğunu vurguluyor.
Tarafsız gazeteciliğe vurulan ciddi bir darbe, “ulusal ve yerel yetkililerin özel mülkiyete ait medyada reklam yapmasına yeniden izin veren” yasadır. Bu durum, olası nüfuz yayılımı endişelerini artırıyor. Levica’nın değişikliklerle engellediği ancak geniş koalisyonun atlayıp “Avrupa bayrağı” aracını kullanarak geçirdiği bu yasa, bazı medyanın taraflı ve hükümet yanlısı davranışının temel nedenidir.
Levica’ya göre, siyasi ve iş elitinin sembiyoz içinde işlev gördüğü kapitalist bir sistemde, medya ve gazetecilik onların çıkarlarına tabi kılınır. Varoluşsal tehdit (bağımlılık) nedeniyle, objektif ve özgür bilgi ilk kurbandır. Medyayı böyle bir konuma getirmek, VMRO-DPMNE’nin rejimlerine yönelik her türlü eleştiriyi bastırmayı sağladığı bir araçtır.